Rock'ın 'sentez'lenmemiş hâli Füzyondu, sentezdi derken son zamanlarda iyiden iyiye cazla, elektronik müzikle, alaturkayla bulanan rock müzik, en saf ve pür haliyle karşımızda. "Kendi adını taşıyan ilk albümü"nü yayınlayan Malt grubu, herkese tertemiz bir rock vaat ediyor.
Karşımızda pek çok insanın ilk duyuşta Arapça sandığı ve 'musikisi itibarıyla' uzun hava sanılabilecek bir parça ve "Olmaz ilaç sine-i sad pareme" şeklinde sözlerle başlayan, saf, pür bir rock albümü var: "Kendi adını taşıyan ilk albüm" Bu orijinal durumu açıklığa kavuşturmak adına; albümü hazırlayan Malt grubunun kurucusu, söz yazarı ve vokalistinin Cenk Durmazel, nam-ı diğer Müebbet Muhabbet ikilisinin Cenk Bey'i olduğunu söylemek kâfi olacaktır.
Daha önce Badluck ve Coverma gruplarıyla müzik çalışmaları yapan Cenk Durmazel, Malt grubunda, Barış Ertunç (gitar), Cenk Turanlı (bas) ve Güray Gürsoy (davul) ile birlikte. Ertunç ve Turanlı, geçen hafta gösterime giren "Barda" filminin müziklerini yapan "Üç nokta bir" grubunun üyeleri aynı zamanda. Güray Gürsoy'un tek grubu Malt olsa da tek işi davul çalmak değil; sinema eğitimi almış biri olarak Malt'ın "Aşkın Gözü" şarkısına çekilen klibini de yönetti kendisi.
Grubun nasıl kurulduğuna dair rivayetler muhtelif. Başta, Cenk Durmazel'in Nişantaşı'ndaki stüdyosunda yaptığı müzik işleri üzerinden para konuşmaktan sıkılması var. Bunun üzerine, "Ben paşa paşa grup kurayım. Para kazanmam; ama en azından konuşmak zorunda da olmam." diyerek diğer arkadaşlara teklif götürmüş. Durmazel'e bakarsanız o yarım ağız bir teklif etmiş, diğerleri hemen atlamışlar. Ancak Barış Ertunç'a göre hadise, bir gece kendilerini dinlemeye gelen Durmazel tarafından sıkıştırılmalarıyla başlıyor. Hadisenin karışıklığından ürken Gürsoy'sa çareyi, "Ben damdan yuvarlandım, aralarına düştüm." demekte buluyor. Konuyu değiştirmek için albümün adını soruyoruz. Bir albümün adı neden "Kendi adını taşıyan ilk albüm" konulur? Cevap Cenk Durmazel'den geliyor: "Bu şekilde anons etmeye çalışan bazı arkadaşlarımızın dilleri dolansın, biz de gülelim diye!".
Aslında albümü dinleyenlerin yüzünden de gülümseme geçmiyor değil. Zira albüm, "Olmaz ilaç sine-i sad pareme" diye başlıyor başlamasına ama devamında da "Aşkın gözü kör olabilir ama inan bana karnı açtır", "Bin bi dolmuşa, sahilden iki dakkada bendesin/ Atla taksiye, paran yoksa yeter ki gel bendensin", "Bana ıslak bir sopa verin/ Elle oynamayayım maç durmasın/ Topuğumu ağzına gömünce/ Lütfen faul olmasın" türünden sözler geliyor. Doğmamış bebeğe seslenen "Portakal" şarkısı ise "Takvim tutturdu diye acele etme" derken Abdürrahim Karakoç'un "Dokuz aylık yolu altmış ayda çek/ Beş sene dolmadan doğma a bebek" dizelerini hatırlatıyor. Bir şarkıda ise hayli âşina sözler duyuluyor: "Birtakım laleler aldım, isyan pazarından/ Arka bahçeler için idealmiş, en sarısından". MFÖ'nün son hiti "Sarı Laleler"i andıran sözler için Durmazel, "Bu bir gönderme değil. Sadece onların yazdığı bir şeyi başka bir şekilde kullanmak. Dolayısıyla ancak verdikleri ilhamdan dolayı teşekkür edebilirim." diyor. Yıllar önce merhum Gökhan Semiz de Grup Vitamin'le buna benzer bir çalışma yapmıştı. Vitamin'in pop müzik için yaptığı, sağlam bir müzikle bilindik kalıpları kıran sözleri buluşturma işini Malt'ın rock müzik için yaptığını söyleyebilir miyiz? sorusunu Durmazel şöyle cevaplıyor: "O kadar devrimci değiliz yahu! Malt'ın sakin bir anlatımı var. Lafı döndürüp dolaştırayım; karşımdaki postaneyi anlatmak için 'şuradan sağa sap, oradan yukarı çık' diyeyim derdinde değiliz. 'Bak karşıda' diyoruz. Alışık olunan sözler ne ki? Müthiş bir mecaz bulamacı içindeki sözler mi? Onlardan hiçbir zaman hoşlanmadım. Bir netlik olması lazım ama ahkam kesmeden. Önemli olan uzun uzun konuşmak değil kısa konuşup çok şey anlatmak." Ve gülerek ekliyor: "Başkaları yapamaz o ayrı!"
Durmazel'in mecaz için kullandığı bulamaç tabiri müziği de kapsıyor aslında. Bir yandan baslar, bir yandan darbukaların rağbette olduğu bir dönemde, dinleyiciden önce kendilerinin böyle bir müziğe ihtiyaçları olduğunu düşünüyorlar. "Farklı türlerde müzikler dinliyoruz ama yaparken türleri birbirine karıştırmıyoruz." diyor Ertunç. Çünkü bu projenin adı baştan konmuş; yol müziği olacak, pozitif enerji olacak! Ne diyelim; yolları açık, enerjileri bol olsun...
Elif Tunca / Zaman Gazetesi